Yazan: Jam Ham
Elif Tarafından Çevrildi
Etimologlar arasında, insanların diğer dillerden kelimeler ödünç aldıkları, ifadelerin anlamlarını kademeli olarak değiştirdikleri ve toplumlarının ve kültürlerinin nasıl yapılandığına göre dillerinde başka değişiklikler yaptıkları yaygın bir bilgidir.
Örneğin İngilizce'deki beef (sığır eti), pork (domuz eti), cow (inek) ve pig (domuz) kelimelerini ele alalım. Beef ve pork, bir inek ve bir domuzun etinin mutfak adları olarak, 10. yüzyıldan sonra Eski Norman Fransızcasından ödünç alınırken, İngiltere'deki çiftçiler ise hayvanlarını ifade etmek için İngilizce cow ve pig kelimelerini kullanmaya devam etmişlerdir. Bu durum, aristokrasinin Anglo-Norman Fransızcası, alt sınıfın ise daha eski bir İngilizce konuştuğu 11. Yüzyıl Büyük Britanya'sındaki sosyal sınıfların demografik yapısını yansıtmaktadır.
Farklı dillerdeki kelimeler aynı zamanda farklı kültürel grupların yakın tarihlerini de ipucu verebilir. Örneğin, İtalyanca'da pomodoro, “domates” kelimesi, büyük ihtimalle İtalya'daki insanlar ilk olarak kırmızı yerine sarı domatese sahip oldukları için pomo d’oro, “altın elma”dan türetilmiştir.
Ancak kültürel tarihleri çözmek için dil kullanırken, tarihsel dilbilimciler bunu bir adım ileriye taşır. Dilde korunan kelimeler ve bu kelimelerin diğer dillerdeki diğer kelimelerle ilişkileri, geçmişin kültürel ve geleneksel normları hakkında bize bilgi verebilir!
Proto-Diller ve Dil Değişimi
Tarihsel dilbilimciler genellikle dillerin atalarının dilbilimsel rekonstrüksiyonları olan proto-diller yaratırlar. Diller genellikle ses değişiklikleri yoluyla evrilip farklılaştığından, dilbilimciler hangi dillerin büyük ihtimalle aynı atadan geldiğini belirlemek için genellikle ses karşılıklarını (seslerdeki benzerlikleri) ararlar. Buradan hareketle dilbilimciler, bir proto-dilin ses envanterini (bir dildeki sesler) oluşturmak için bu tür seslerin yaklaşık rekonstrüksiyonlarını yapabilirler.
Bir örnek ele alalım. Aşağıda "baba" kelimesinin dört dildeki çevirileri bulunmaktadır:
İngilizce: father
Latince: pater
Eski Yunanca: πᾰτήρ (patḗr)
Sanskrit: पितृ (pitŕ)
Bu dört kelimeye ve “baba” kelimesinin çeşitli Hint-Avrupa dillerindeki çevirilerine bakarak, bunların bir şekilde ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Ses değişikliklerinin neler olabileceğini değerlendirerek, tarihsel dilbilimciler Proto-Hint-Avrupa (bundan sonra PIE olarak anılacaktır) dili olan tarih öncesi Proto-Hint-Avrupa halkında "baba" kelimesinin ph₂tḗr olabilir olduğunu belirleyebilirler.
Bu dört kelime ilişkili olarak değerlendirildiği için, bunlara yakın anlamlı kelimelere eşasıllı (cognates) diyoruz. Yanlış eşasıllı kelimeler -eşasıllı gibi görünen ama farklı kaynaklardan gelen kelimeler, örneğin İngilizce day ve İspanyolca día- sıkça bulunabilir. Proto-diller ödünç sözcük alma konusunda bir istisna değildir, bu nedenle dilbilimciler bu tür yeniden yapılandırmalarda sıklıkla belirsizliklere dikkat çekerler, çünkü bazen bir sözcüğün kökenine kadar izini sürmek için yeterli kaynağa sahip olmayabiliriz.
Eşasıllı Kelimeler Bize Ne Söyler?
Yeniden yapılandırılabilir kelimeler, arkeolojik kanıtlarla birlikte, tarihsel dilbilimcilerin tarih öncesi halkların bir dizi kültürel yönünü varsaymalarına olanak tanır. Örneğin, PIE kelimeleri olan ǵr̥h₂nóm, “tahıl,” ve gʷṓws, “sığır,” üzerinden, o dönemdeki toplumun büyük ölçüde tarımsal olduğunu, hayvanlar, tarım aletleri ve evcilleştirilmiş bitki yaşamı için kelimelere sahip olduğunu varsayabiliriz. PIE'deki birçok eril akrabalık terimi ve bazı toplumsal yapıları belirten kelimeler, topluluğun muhtemelen ataerkil ve babadan oğula geçişli olduğunu işaret etmektedir.
Korunan sözcükler de genellikle soyundan gelen halklar için kültürel önem taşır. Proto-Malayo-Polinezya — Tagalog, Malay, Malgasy ve Hawaii gibi Malayo-Polinezya dillerinin yeniden yapılandırılmış atası — birçok akuatik tür için yeniden yapılandırılabilir kelimeler içerir; örneğin bulan-bulan, “Hint-Pasifik tarponu,” tiqaw, “keçi balığı,” ve *qutun, “yeşil jobfish,” Malayo-Polinezya dillerini konuşanlarının günümüzde sahip olduğu denizcilik kültürlerini yansıtır.
Geçmiş Nasıl Bugünün Habercisidir?
Dillerin nasıl evrildiğini ve sözcüklerin farklı diller arasında nasıl taşındığını anlamak, birçok kültürel nüansı ortaya çıkarır. Proto-dil rekonstrüksiyonları için bu, tarih öncesi halklar arasında belgelenmemiş kültürel ve toplumsal konfigürasyonları ortaya çıkarabilir. Kapsamlı analizler ve çeşitli yöntemlerle, proto-diller ve dil evrimi üzerine yapılan çalışmalar, tarih öncesi halkların kendi dönemlerinde diğer halklarla olan olası kültürler arası ilişkilerini ortaya çıkarmamıza da olanak tanır.
Diller arasındaki ilişkileri analiz ederken aynı yöntemlerden bazılarını kullanmak, çok daha fazla sosyokültürel bağlam sağlandığı için günümüzün kültürel nüanslarını ortaya çıkarmamıza da yardımcı olabilir.. Bugün kullandığımız kelimeler, yukarıdaki örneklerde olduğu gibi tarih öncesi geçmişimiz hakkında bize çok şey söyleyebilir. Dillerimizin geçmişte nasıl evrildiğini gözlemlemek, bugün dillerin nasıl değiştiğini ve bugünün toplumları, kültürleri ve örgütlenmeleriyle nasıl farklılaştığını da bize gösterir.
Bununla Ne Yapabilirim?
Resmi dilbilimsel araştırmaların ötesinde, sıradan dil öğrenicileri de bunu öğrenme süreçlerinde kullanabilirler. Örneğin, diller arasındaki ilişkileri tanımlamak, eşasıllı kelimeleri tanımaya yardımcı olabilir ve dolayısıyla bazı kelimelerin kültürel önemini anlamaya katkıda bulunabilir. Ancak biz bu bilgiyi dil öğrenme sürecinizde nasıl uygulayacağınızı merak ediyoruz. Keşfettiklerinizi Discord sunucumuzda veya Sosyal Medyada bize bildirin!
Jam Ham Hakkında
22 yaşında Filipinli-Amerikalı bir kişi ve dilsel antropoloji, sosyodilbilim ve tarihsel dilbilim konusunda meraklı. İngilizce ve Tagalogca konuşuyor ve şu anda Fransızca öğreniyor. Dağ yürüyüşünü ve seyahat etmeyi seviyor ve günün birinde diğer ülkeleri keşfetmek istiyor.